Müziğin Üzerimizdeki Etkileri

Müzik, sadece enstrüman kullanılarak üretilen bir sanat eserini tariflemez. Durup etrafımızda olan bitene kulak verdiğimizde aslında neredeyse her şeyin bir ritmi olduğunu fark ederiz. Ve fark ettiğimiz bu ritim çoğunlukla ruh halimize eşlik edebilecek türdendir. Canımız çok sıkkın olduğunda dinlediğimiz müzikle, keyifli olduğumuzda dinlediğimiz müzik birbirinden farklı olabilir. Ama günün sonunda duygularımızı anlatabilecek bir şeyler mutlaka buluruz. Kimi zaman ise, hangi ruh haline ihtiyacımız varsa ona ulaşmak için başvururuz müziğe. Modumuz düştüyse, enerjimizi yükseltmek için elimiz hareketli ve neşeli parçalara gider. Kısacası, müzik dinlemek ya da herhangi bir müzik aletiyle ya da sesimizi kullanarak ortaya bir şeyler çıkartmak günün sonunda bizi rahatlatan bir enstrümana dönüşür. Müziğin bizi anlayan ve anlatan yanına elbette ki aşinayız. Ancak çalışmalar bundan çok daha fazlası olduğunu söylüyor. Müziğin kaygı ve stres düzeyini azalttığı, solunum, kalp atış hızı ve kan basıncı gibi fizyolojik unsurlar üzerinde olumlu etkisi olduğu ve kişinin hem ruhsal hem de bedensel rahatlama sağladığı ortaya konulmuştur(Korkmaz, 2012).

Bebeklerle yapılan çalışmalarda, müzik dinletilen bebeklerin ağlama sürelerinin daha kısa olduğu ve uykuya daha kısa sürede daldıkları belirtilmiştir. Öğrencilerle yapılan bir araştırmada ise, klasik müziğin dikkati arttırıp kaygıyı azalttığı bulgusu elde edilmiştir. Enstrüman çalan öğrencilerin ise, odaklanma sürelerinin ve kendilerine olan güvenlerinin arttığı belirtilmiştir.

Müziğin depresyon şiddetini azalttığı da bulunan diğer sonuçlar arasındadır. Müziğin olumlu etkilerinin yanı sıra, dinlenilen müzik türünün kişilerin duygu durumlarını etkilediği de belirtilmektedir. Klasik müzik dinleyen kişilerin öfke dışa vurumları en az olarak belirtilirken, arabesk müzik ve halk müziği dinleyen kişilerin öfke dışa vurumlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu noktada, müziğin duygular üzerindeki etkisi akılda tutularak sakinleşmek istenildiğinde dinlenilen müzik türüne dikkat edilmesi gerektiği unutulmamalıdır(Sezer, 2011).

Müziğin olumlu doğası sadece duygular üzerindeki etkisinden ibaret değildir. Aynı zamanda yaratıcılık, iş performansı ve bilişsel kapasite üzerinde de olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Nitekim, kaygısı ve stresi azalan kişinin sonuç olarak yaptığı iş her ne olursa olsun verimliliğinin artma ihtimali yüksektir.

Tüm bunlardan yola çıkarak, duyguları çalışmak için eşsiz bir alan açması ve iyileştirici etkisinin olması nedeniyle terapi süreçlerinde de müziğin kullanıldığı ve bir terapi yolu olarak müzik terapinin olduğunu belirtmek şaşırtıcı olmayacaktır.

Uzm.Psk.Dnş.Miralem Dilan Gür
Kaynakça:
Korkmaz, L.(2012). İçimdeki müzik. PİVOLKA: CİNSEL SAPKINLIK, 5. 
Sezer, F. (2011). Öfke ve psikolojik belirtiler üzerine müziğin etkisi. Uluslararası insan bilimleri dergisi, 8(1), 1472-1493.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top